AK Partili Böhürler: "Kadına şiddet konusunda asla toleransımız yok"
AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler; 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, "Bu konuda asla toleransımız yok. AK Parti olarak Anayasa'dan TCK'ya, İş Kanunu'ndan sosyal politika uygulamalarına kadar yüzlerce düzenleme ve kanunu hayata geçirdik. Şiddetle mücadeledeki kararlılığımızı 2002 yılında, daha ilk seçim beyannamemizde, ifade ettik" dedi.
AK Parti Kayseri İl Binası'nda kadın kolları üyeleri ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Milletvekili Böhürler; şiddetin en ağırının Gazze'de yaşandığına dikkat çekerek; "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, bu konudaki kararlılığımızı vurgulamak için buradayız. Kadın ve çocuk mezarlığına dönen Gazze’deki acıların gölgesinde bu açıklamamızı yapıyoruz. Ateşkesin kalıcı olmasını diliyoruz. Dün Bosna’da bugün Gazze’de olduğu gibi çatışma bölgelerinde kadınlara uygulanan insanlık dışı fiziksel ve cinsel saldırılar ve toplu şiddetin, aynı zamanda savaş suçu olduğunu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Maalesef şiddetin en ağırı Gazze’de yaşanıyor. Bütün dünyanın gözleri önünde her saat 6 çocuk, 4 kadın öldürüldü. Burada ölen sadece masum kadın ve çocuklar değil vicdanlarımızdır. AK Parti olarak kadına yönelik şiddetle mücadelede 21 yıldır kararlı bir duruş sergiliyoruz. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da sık sık vurguladığı gibi 'kadına şiddetin, insanlığa ihanet olduğu' düşüncesiyle birçok adım attık. Kadının eğitim hakkı başta olmak üzere, fırsat eşitliği, iş gücü piyasasına ve karar alma mekanizmalarına katılımı hükümetlerimizin öncelikli politika alanlarındandır. Şiddet, sadece ülkemizin değil maalesef tüm dünyanın sorunudur, tüm dünya gibi bizim de canımızı yakan kadına yönelik şiddetle mücadele etmekte kararlıyız" dedi. AK Parti olarak birçok yenilik ve düzenlemeyi hayata geçirdiklerini sözlerine ekleyen Böhürler; "Şunu apaçık söylüyoruz ki bu konuda asla toleransımız yok. AK Parti olarak Anayasa’dan TCK’ya, İş Kanunu’ndan sosyal politika uygulamalarına kadar yüzlerce düzenleme ve kanunu hayata geçirdik. Şiddetle mücadeledeki kararlılığımızı 2002 yılında, daha ilk seçim beyannamemizde ifade ettik. 2003 yılında aile mahkemelerini biz kurduk. 2004 yılında Anayasa’da 'Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir' maddesini biz getirdik. 2005 yılında Türk Ceza Kanunu’yla, töre ve namus nedeniyle işlenen cinayetleri ağırlaştırılmış suç kapsamına aldık. TCK‘de kadına şiddet ve cinsel suç tanımını ilk defa biz yaptık. 2010 yılında kadın erkek fırsat eşitliğini daha da güçlendirerek pozitif ayrımcılık ilkesini Anayasa’da düzenledik. 2012’de ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun ulusal mevzuatımızdaki en önemli dayanak oldu. 2021 yılında nikâhlı eşe karşı işlenen suçu, boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişlettik. AK Parti olarak TCK’de 2022 yılında yapılan son düzenlemelerle erkeğin kadına yönelik işlediği suçlarda ‘iyi hâl uygulamasını’ kaldırdık ve kadına şiddeti ‘katalog suç’ kapsamına aldık. Artık takım elbise giyen, kravat takanlar takdir indirimi gerekçesinden faydalanamamaktadır. Fiziksel veya iletişim araçlarıyla yapılan ısrarlı takip eylemleri suç kapsamına alınmıştır. Yine talep etmeleri hâlinde şiddet mağduru kadınlara baro tarafından ücretsiz avukat hizmeti sağlayarak her şartta yanlarında olduğumuzu hissetmelerini sağlıyoruz. 2013 yılında kurulan şiddet izleme merkezleri ŞÖNİM’leri yaygınlaştırarak 81 ilde 1 milyonun üzerindeki kişiye ulaştık. Kadınların maruz kaldığı şiddet ve taciz eylemlerini önlemek üzere kolluk kuvvetlerine tek tuşla ulaşabildikleri kadın acil destek mobil uygulaması KADES’i hayata geçirdik. Şiddet gören kadınların etkin şekilde korunması için elektronik kelepçe uygulamasını yine biz başlattık. 2011 yılında ise iş yerinde psikolojik tacizin önlenmesi mobbing genelgesini düzenledik ve mobbingi suç çerçevesine aldık. AK Parti olarak inanıyoruz ki eğitim, kadın-erkek eşitliği konusunda şiddetin önlenmesi için atılan en temel adımdır. Bu düşünceyle kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal dayanışmanın gücü önemlidir. Bugüne kadar olduğu gibi sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaparak kapsamlı çözümler üretmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Şiddetin sadece ev ve sokakla sınırlı olmadığını da ifade eden Böhürler konuşmasını şöyle sürdürdü; |